Hexagonal Architecture: Bağımsız ve Test Edilebilir Kod

Modern yazılım geliştirmede sürdürülebilirlik, test edilebilirlik ve değişime açık yapıların kurulması her geçen gün daha da önem kazanıyor. İşte tam da bu noktada Hexagonal Architecture (Altıgen Mimari), yazılımcılara uygulamalarını daha esnek ve yönetilebilir bir şekilde inşa etme imkânı sunuyor.

Hexagonal Architecture Nedir?

Hexagonal Architecture, 2005 yılında Alistair Cockburn tarafından önerilen bir yazılım mimarisi modelidir. Bu mimari, uygulamayı iç çekirdek (core) ve onu çevreleyen adaptör katmanları olarak ayırır. Temel prensip, uygulama çekirdeğinin dış dünyadan (veritabanı, kullanıcı arayüzü, API’ler vb.) izole edilmesidir.

Bu mimari genellikle şu şekilde yapılandırılır:

  • Core (Domain + Application Logic): İş kurallarının ve uygulama mantığının bulunduğu yer.
  • Ports (Giriş/Çıkış Arabirimleri): Uygulamanın dış dünya ile iletişimini sağlayan arabirimler.
  • Adapters: Gerçek dünyadaki servislerle (veritabanı, HTTP, CLI vb.) etkileşimi gerçekleştiren uygulamalar.

Bu yapı, geleneksel katmanlı mimarilere göre daha bağımsız ve kolay test edilebilir bir yapı sunar.

Neden Hexagonal Architecture?

1. Test Edilebilirlik

Uygulama çekirdeği dış bağımlılıklardan arındırıldığı için, unit test yazmak çok daha kolay hale gelir. Veritabanı, API gibi bağımlılıkların yerine mock adaptörler kullanarak testler hızlıca gerçekleştirilebilir.

2. Bağımlılıkların Yönetimi

Hexagonal mimari, bağımlılıkların tersine çevrilmesini (dependency inversion) destekler. Böylece uygulamanın yönü belirlenirken dış servisler değil, iş mantığı öncelikli olur.

3. Kolay Değiştirilebilirlik

Örneğin bir uygulamanın hem REST API hem de CLI arayüzünden çalışmasını istiyorsanız, bu mimari ile farklı adaptörler yazarak tek bir çekirdekten faydalanabilirsiniz.

4. Entegrasyon Kolaylığı

DinamikUp olarak geliştirdiğimiz projelerde Hexagonal mimariyi tercih ettiğimizde, özellikle ERP ve CRM entegrasyonlarında önemli esneklik elde ediyoruz. Geliştirme sırasında API değişse bile çekirdek kod değişmeden kalabiliyor; sadece ilgili adaptör güncelleniyor.


Pratik Örnek: Blog Uygulaması

Diyelim ki bir blog uygulaması geliştiriyorsunuz. Hexagonal Architecture ile bu uygulama şu şekilde bölünebilir:

  • Core: Blog yazılarını oluşturma, listeleme, güncelleme gibi kurallar burada yer alır.
  • Input Adapters: REST API, CLI, WebSocket vs. üzerinden gelen istekler.
  • Output Adapters: Veritabanı bağlantısı, e-posta servisi, loglama sistemi.

Bu yapı sayesinde uygulamanızda sadece e-posta servisini değiştirmek istiyorsanız, tüm sistemi etkilemeden sadece ilgili adaptörü güncellemeniz yeterlidir.


Kimler Kullanmalı?

  • Domain Driven Design (DDD) uygulayan ekipler
  • Test odaklı geliştirme yapan projeler
  • Mikroservis mimarisini benimseyen firmalar
  • Gelişmiş CI/CD yapıları kurmak isteyen takımlar

Sonuç

Hexagonal Architecture, özellikle büyüyen projelerde sürdürülebilirliği ve ölçeklenebilirliği destekleyen güçlü bir mimari yaklaşımdır. İş mantığını dış dünyadan soyutlamak; yazılım geliştiricilere daha güvenli, sağlam ve değişime açık uygulamalar üretme gücü verir. Geliştirici deneyimini iyileştirirken, ekiplerin iş birliğini de artırır.


#HexagonalArchitecture, #CleanCode, #MimariDesenler, #TestEdilebilirKod, #YazılımMimarisi, #DinamikUp, #BağımlılıkYönetimi, #PortsAndAdapters, #DomainDrivenDesign, #SoftwareArchitecture,